19 Ağustos 2015
Geçmişte Ermeni yetimhanesi olarak kullanılan Kamp Armen’deki direniş, 107’inci gününde devam ediyor. Direnişin başladığı günden beri yeni bir yaşamın da kurulmaya çalışıldığı kampın tapusu hâlâ Ermenilere iade edilmedi.
Tapunun iade edileceğinin söylenmesinin üzerinden 3 ay geçmesine rağmen tapu, henüz gerçek sahiplerine iade edilmedi. Tapunun iadesi gerçekleşmese de kampta direniş, 107’inci gününde hâlâ ilk günkü dayanışma ruhuyla devam ediyor. Gencinden yaşlısına, Kürt’ünden Türk’üne, Alevi’sinden, Süryani’sine, Sunni’sinden Ermeni’sine, Çerkes’inden Laz’ına, kadınından erkeğine, LGBTİ bireyine tüm inanç ve kimliklerin bir arada nöbetleştiği kampta, günlük rutin işlerin yanı sıra; yeni bir yaşam da örülüyor. Yurttaşların kolektif bir biçimde çalıştığı kampta, gençlerin çaldığı müzik eşliğinde çektikleri halaylar da eksik olmuyor. Söyleşi, panel, atölye çalışmaları gibi çeşitli etkinliklerin düzenlendiği kampta, dikkat çeken ayrıntılardan biri de karanlık çöktüğü zaman, aydınlanmak için kullanılan ampul sayısı ve ampullerin yakılması için bahçeye çekilen kabloların uzunluğu ile o kablolara asılan fotoğrafların sayısı. Ermeni Soykırımı’nın yüzüncü yıl dolayısıyla, ampul ve fotoğraf sayısı ile kablo uzunluğu 100. 100 ampul de her bir ampul, bir yılı aydınlatsın diye asılmış.
SURUÇ ANISINA FİDAN
Yine, çeşitli kitle örgütleri, siyasi parti, gazeteci, yazar, aktivist, Kamp Armen direnişini basından duymuş sıradan yurttaş da dayanışma amacıyla kampı ziyaret ederken, burada “Kamp Armen hatırası” bırakmayı da ihmal etmiyor. Kampta, Suruç katliamında yaşamını yitirenler de unutulmamış. Katliamda yaşamını yitirenler anısına fidan dikilmiş ve her bir fidana da katliamda yaşamını yitirenlerin isimleri Türkçe ve Ermenice yazılmış. Kampta, Kobanê direnişinin izlerini görmek de mümkün.
‘YENİ YAŞAMI KURMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Kampta bulunanların tek isteği var o da kampın gerçek sahiplerine iade edilmesi. Çünkü, kamptakiler, inşa edecekleri binada dil, din, inanç ve kimlik farkı gözetmeksizin gelen çocukların birlikte yaşamın nasıl olacağını öğrenmelerini istiyor. Direnişin ilk gününden beri, kampta nöbet tutanlardan Alexis Kalk, kampın derhal Ermeni halkına iade edilmesini istiyor. Kampın iade edilmesi için gerekli sözlerin yerine getirilmediğini söyleyen Kalk, kampta aynı zamanda yeni bir yaşamı kurmaya çalıştıklarını ifade etti.
‘“Biz bu kampın bahçesini barış ve kardeşlik bahçesi olarak görüyoruz” diyen Kalk, çocukların sesini de bu bahçede duymak istediklerini dile getirdi. Kampta, Kobanê ve Gezi ruhuyla başka bir direniş örgütlemeye çalıştıklarını belirten Kalk, “Bizim burada örgütlediğimiz her gün halklar için bir kazanımdır. Burayı güçlü ve değerli kılan da dayanışma ruhu ve mücadele etme azmidir” dedi.
Deniz Karagöz de, direnişte olan isimlerden biri. “Kamp Armen, Ermeni halkına iade edilene kadar direnişimiz devam edecek” diyen Karagöz, herkesi direnişlerine destek olmaya davet etti. Bazı gençlerin öğrenimlerini yarıda bırakıp nöbet tutmak için geldiği kampta, geçtiğimiz günlerde saldırı da olmuştu. Bir grup tarafından kampın dışında bir alanda saldırıya uğrayanlardan Ensari Taşkaya, halkların birlikte yaşamalarından rahatsız olanların bu saldırıyı düzenlediklerini söyledi.
‘UNUTULMUŞ BİR TARAFTA BEKLİYORUZ’
“Bizim derdimiz 32 senedir el konulmuş bir yetimhanenin iade edilmesidir” diyen Kamp Armen çocuklarından Garabet Orunöz, kampın bir an önce iade edilmesini ve kampla ilgili plan ve projeleri ona göre hazırlayacaklarını söyledi. Orunöz, “Bizim bütün düşüncemiz, yoksul, yetim, okuyamayacak durumdaki çocukların sokakta kurtarılarak burada eğitilmesidir. Türkiye’nin tüm bölgesinden çocukları, cinsiyet ve kimlik ayrımı yapmaksızın buraya getirmek ve kaynaştırmaktır” diyerek kampın iadesi ile ilgili yetkililer tarafından bir açıklama yapmalarını istediklerini belirtti. Orunöz, “Şu an tamamen unutulmuş ve terk edilmiş bir tarafta bekliyoruz” dedi.
Evrensel