02 Haziran 2015
Raffi Niziblian, yıllar önce ailesinin terk etmek zorunda kaldığı Antep’e gelerek geçmişinin izini sürmek ve bu çalışmayı bir filme çevirmek için Ermenistan’da yola çıktı. Hrant Dink Vakfı’nın Ermenistan Türkiye Sinema Platformu projesi kapsamında belgeselinin Antep’teki çekimlerini tamamlayan Niziblian’la bir araya geldik ve yönetmenin köklerini konuştuk.
Ailenizin Antep’teki yaşamı ile ilgili neler biliyorsunuz ?
Bu konuda sık sık büyükbabama ve babaanneme sorular sorardım.Anlattıklarına göre büyükbabam 11 yaşında, büyükannem ise 2 yaşında yetim kalmış, bir süre Antep’te bir yetimhanede yaşamışlar. Yetimhanede kaldıkları için dönemin Antep’ine dair pek bir şey hatırlamıyorlar.Büyükbabamın söylediğine göre ondan önceki kuşaklar burada şarap üretiyorlarmış ancak şarabı tam olarak Antep’in neresinde ürettiklerini bilmiyorum.
Yerevan’dan Türkiye’ye gelmeye nasıl karar verdiniz?
Antep’i sürekli büyükbabama sorardım. Kafamdaki soru işaretlerini gidermek için öncelikle Kars’a ve Ağrı’ya, daha sonra da İstanbul’a gittim. Ancak Antepli bir Ermeni olduğum için köyümü, dedelerimin yaşadığı şehri görmek için Antep’e gitmem gerektiğini hissettim. Hrant Dink Vakfı’nın da bu tür araştırmalar için bir yardım fonu açtığını duydum ve başvurdum.Onların aracılığıyla dedelerimin yaşadığı şehri tanıma fırsatım oldu. Buraya gelirken köyünüzü ve ailenizin yaşadığı coğrafyayı görmek, bilgi edinmek gibi bir amacınız vardı. Bu amacınızı ne derece gerçekleştirebildiniz?Tam olarak ailemin yaşamış olduğu köyü ve evi bulamadım.Ancak o dönemde yaşamış ‘Niziblian’ soyadlı kişileri araştırdım. Birçok akrabamın isimleri,resimleri ve o dönemde yapmış oldukları mesleklerle ilgili bilgilere ulaştım. Niziblian soyadlı kişiler 1860’larda burada bir kütüphane yapmışlar. Bu kütüphanede entelektüel tartışmalar,kültür-sanat faaliyetleri gerçekleştirilmiş. Bunlar bazı kaynaklardan edindiğimiz bilgiler. Niziblian soyadlı doktorlar,sanatçılar,bakır ustaları olduğunu öğrenmek beni çok duygulandırdı.
Çalışmanızda Antep’te yaşamış olan Ermenilerle ilgili ulaşmış olduğunuz başka bilgiler var mı ?
Ermeniler dönemin Antep’inde eğitimden,mimariye bir çok alanda faaliyet göstermişler. Örneğin o dönemden bugünlere kadar gelen Amerikan Hastanesi’ni ele aldığımızda her ne kadar Amerikalılar tarafından açılmış olsa da gerek çalışan doktorları gerekse diğer personeli olsun hep Ermenilerden oluşuyordu. Şu an bile Bey Mahallesi’ne baktığımız zaman var olan yapıların mimari açıdan Ermeni mimarisinin eserleri olduğu ortada. Yani Ermeniler birçok alanda Antep kültürü ve sanatını beslemişler.
Antepli bir Ermeni olarak bugün Antep’te yaşayanlara ne söylemek istersiniz?
Eğer böyle imkanım olsaydı, sanırım onlara daima kendilerine “niçin?” sorusunu yöneltmelerini isterdim ve “Ermeniler neden gitti ?” diye sorardım.
Agos