07 Mayıs 2015
Geçen Hafta Halep`te bombalanan Surp Karasnits Mangants Kilisesi`nin yanında yer alan Zarehyan Kantsadun’da 1915’te tehcirden kurtulmuş eserler de bulunuyor. Her birinin kurtarılma hikâyesi olan bu eserlerin bir araya gelmesinden oluşan koleksiyonun geleceğine yönelik, bugün büyük bir endişe yaşanıyor.
Suriye savaşıyla dikkat odağına dönüşen Halep Ermeni Cemaati, dünyadaki en eski Ermeni cemaatlerinden birisidir. Cemaat’in en eski yapılarından birisi olan Surp Karasnits Mangants Kilisesi, geçen hafta savaşın başlangıcından beri üçünce kez bombalı saldırıya maruz kaldı. Günümüze kadar yaşananlar arasında en yıkıcısı olanıydı bu saldırı. Sosyal medyada dolaşan fotoğraflarda kilise kompleksinin dış surları yıkılmış görünüyordu; ancak, birkaç yıl önce büyük çabalarla inşa edilen çan kulesi, hâlâ ayaktaydı.Kilikya Ermeni Krallığı’nın sona erdiği dönemde, Halep Ermeni Cemaati, 13. ve 14. yüzyıllarda şekillendi. Kilikya şehirlerinden göç ederek Halep’e yerleşen Ermenilerin cemaati, kurumsallaşmaya yönelik ilk adımları bu yıllarda atmıştır. Cemaat’in ekonomik hayatı üzerinde kuşkusuz en büyük etkiyi, İran-Akdeniz ticareti bırakmıştır. İran şahları yanında uzun süre özel yetkilere sahip olan Ermeni tüccarlar, Hindistan’dan İran’a, Musul’dan Halep’e ticaret güzergâhlarında faaliyet gösterdiler.
16. ve 17. yy’da İran-Osmanlı-Avrupa ticaretinin önemli merkezlerinden biri olan Halep, aynı zamanda Ermeni dünyası için de çok önemli bir yerdi ve Halep’teki Ermeni camaatinin büyüme ve güçlenmesinde Surp Asdvadzadzin ve Surp Karasnits Mangants kiliselerinin etkisi büyüktü.
Cemaatin kurumsallaşmasının ilk aşamalarından itibaren, Surp Asdvadzadzin ve Surp Karasnits Mangants kiliseleri önemli rol oynadılar. Yüzyıllar boyunca yan yana duran bu iki kilise, hibe edilen dinî ve kültürel hazineleri muhavaza ettiler. Bu kültürel mirası sergilemek amacıyla, uzun yıllar kapalı kaldıktan sonra, iki kiliseden küçük olan Surp Asdvadzadzin, müzeye dönüştürüldü. 1991 yılında bu dönüşümü yaşayan yapıya, Kilikya Ermeni Katolikosu Zareh I. Payasılyan’ın anısına (1956-1963) Zarehyan Kantsadun (Zarehyan Hazine Evi) adı verildi.
Böylece hem Surp Karasnits Mangantsı, hem Zarehyan Kantsadun, hem de Halep Ermeni Piskoposluğu ve kütüphane aynı kilise kompleksi içinde yer aldı ve 2011 yılında Suriye savaşının yıkıcı etkisini yaşayana kadar, Halep Ermeni Cemaati’nin ve genel olarak Suriye Hıristiyanlarının en önemli yapılardan birisiydi. 2012 Haziran ayında Suriye Savaşı Halep’e sıçradıktan sonra, bu merkezi yapı da yıkımdan payını aldı. İlk önce piskoposluk yerini değiştirdi, çünkü bulunduğü Cedidiye Mahallesi şehrin en tehlikeli bölgelerden birisine dönüşmüş, ulaşılamaz hale gelmişti.
Zarehyan Kantsadun’da Ermeni geleneksel el sanatları ustalarının Halep’te ürettikleri eserlerin yanı sıra, 1915’te tehcirden kurtulmuş eserler de bulunuyor. Harput’tan Diyarbekir’e, Adana’dan Konya’ya kadar geniş bir coğrafyadan Halep’e gelmiş, soykırımdan kurtulanların kendi köy, kasaba ve şehirlerdeki kiliselerinden, manastırlarından yanlarına alabildikleri eşyalardan oluşuyor bu eserler. Her birinin kurtarılma hikâyesi olan bu eserlerin bir araya gelmesinden oluşan koleksiyonun geleceğine yönelik, bugün büyük bir endişe yaşanıyor.
Halep Ermeni Piskposluğu’nun bir başka değerli varlığı, 1915’ten sonra Diaspora’nın “Ana Cemaati” olarak da bilinen Halep Ermenilerinin büyük arşivi de orada tutuluyor. Soykırım sonrasında Halep’e yerleşen, oradan Lübnan’a, Amerika’ya, Fransa’ya, Güney Amerika’ya ve başka birçok yere göç eden Ermenilerin kayıtları Halep Piskoposluğu’nun büyük arşivinde bulunuyor.Hem bu arşivin, hem de Zarehyan Kantsadun’daki eserlerin Suriye dışına çıkmasının çok zor ve tehlikeli olması, ayrıca böyle bir kaçırma operasyonunun yaratacağı toplumsal tepkiden kaçınmak için, savaşın ilk dönemlerinde Halep içinde güvenli yerlere nakledilecekleri söylentisi yayılmıştı; ancak bu söylentilerin gerçek olmadığı anlaşıldı. Suriye’nin diğer müzeleriyle aynı kaderi paylaşan Zarehyan Kantsadun’daki eserlerin, Lübnan - Antilyas’taki Kilikya Ermeni Katolikosluğu’na götürüleceği haberleri de doğrulanamadı. Şimdiki durumda, eserlerin kaderinin ne olacağı belirsizliğini koruyor.
Agos