07 Mayıs 2015
İstanbul Protestan Kilisesi Vakfı, ibadethane sorununu çözmek için Pendik’te metruk vaziyette bulunan bir kilisenin kendilerine tahsis edilmesi için Milli Emlak Müdürlüğü’ne başvurdu. Restorasyon giderlerinin tamamının da karşılanacak olmasına rağmen, Milli Emlak başvuruya “kiraya verelim” yanıtı verdi.
Pendik’te 1906`da inşa edilen ‘Dua Evi’ adlı küçük bir kilisenin ilk ruhanisi Fransız Katolik bir rahipti. 1970’lerin sonlarında rahibin vefat edince kilise kayyuma devredildikten sonra Hazine adına kaydedildi. Ardından kilise, 1. derece sit alanı olarak tescillendi. İstanbul Protestan Kilisesi Vakfı, kilisenin kullanım hakkı için başvuruda bulundu. Resmi yazışmalar sonucunda Milli Emlak’tan gelen cevap “kiraya verelim” oldu.
Dışişleri yantı
Kilise vakfı, ilk başvurusunu 2011’de İstanbul Valiliği’ne yaptı. Vakıf, bütün restorasyon maliyetlerini karşılayacağını, kilisenin irtifak hakkının 49 yıllığına kendilerine verilmesini istedi. Yapılan başvuru, önce Kültür Bakanlığı’na, sonra dönemin Turizm Bakanlığı’na gönderildi. İlk başvurudan iki yıl geçtikten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı, Hazine’ye tapulu ve tescilli kilisenin, vakfa verilip verilmemesi konusunda Dışişleri Bakanlığı’ndan görüş sordu. Dışişleri Bakanlığı, “irtifak hakkı uygun görülmemiştir” yanıtın verdi. Yapılan yazışmaların ardından, Dışişleri Bakanlığı görüşünü olumlu yönde değiştirdi. Ancak, yeni yasal düzenlemeler yapıldığı için söz konusu başvuru İstanbul 5 No’lu Koruma Bölge Müdürlüğü’ne gönderildi. Müdürlük, restorasyon ve irtifak hakkının uygun olduğunu açıkladı. Dosya, 2014’te Milli Emlak Müdürlüğü’ne gönderildi. Milli Emlak Müdürlüğü, başvuruya hiçbir cevap vermedi. Vakıf, dilekçesinin akıbeti için yeni bir başvuru daha yapmak zorunda kaldı. Milli Emlak Genel Müdürlüğü, yanıtında, irtifak hakkı yerine kiralama yöntemini önerdi. Restorasyon içinse, ihaleye çıkılır dedi.
1906’da yapıldı
Kilise, 1906`da inşa edilmiş ‘Dua Evi’ denilen küçük bir kilise. Fransız Katolik bir rahip ilk ruhanisiydi ve kilisenin tapusu da ona aitti. 1970’lerin sonlarında rahibin vefat etmesinin ardından, çocukları da olmadığı için kilise önce kayyuma devredildi, sonra Hazine adına kaydedildi. Ardından kilise, 1. derece sit alanı olarak tescillendi. İstanbul Protestan Kilisesi Vakfı, kayyum sürecinde de kilise için başvuru yaptı. Kiliseyi kullanamamış olmalarına rağmen, kira ödemesi yaptılar. Kilise, 2010’da kayyumdan Hazine’ye devredilince bütün süreç sıfırlanmış oldu.
İstanbul Protestan Kilisesi Vakfı Ruhani Başkanı Carlos Madrigal, gelen cevaba tepkili. Madrigal, kilisenin kiralanmasına karşı ve irtifak hakkının kendilerine verilmesini istiyor. Konuyu görüşmek için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’ndan randevu istedi.
Belediye sessiz
Agos’a konuşan Madrigal, şunları söyledi: “Vakfımızın amacı, kuruluş sözleşmesinde belirtildiği gibi, tüm Hıristiyanlara hizmet ederek dinî ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlamaktır. Pendik, geçen yüzyıl başlarında Katolik, Ermeni ve Rum nüfusunun sayfiye yerleşkesi olması bakımından, oldukça yoğun bir Hıristiyan nüfusu barındırmaktaydı. İlçedeki havaalanı trafiğinin etkisiyle, son yıllarda yurt dışından gelen ziyaretçiler dahil, ilçedeki Hıristiyan nüfusa Protestanlar da dahil olmuştur. Dolayısıyla, ilçemizde azımsanmayacak Hıristiyan vatandaş nüfusu yaşamaktadır. Pendik`te bir kilise topluluğu var, o da bizim cemaatimiz. Ve ne yazık ki, kullanabileceğimiz mevcut bir binamız yok. Bu nedenle, hizmetlerimizi bir ofiste sınırlandırmak zorundayız.”
Madrigal, kilisenin yıllar içinde tahrip olmaya devam ettiğini hatırlatarak, kilisenin korunması ve etrafındaki çöplerin toplanması için belediyeye yaptıkları görüşmelerden de olumlu sonuç alınamadığını söyledi. Madrigal, ibadethane için yer tahsis edilmesi için belediyeyle görüşmek istediklerini, ancak randevu bile alamadıklarını belirtti.
`Bize gelin` dediler
Madrigal, “Belki de bürokrasinin kurbanıyız ve aradaki binlerce basamak yüzünden talebimiz doğru adrese gitmemiştir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan iken bir Almanya ziyaretinde “Kimin kilise ihtiyacı varsa, bana gelsin” demişti. Mevcut Başbakanımız Ahmet Davutoğlu da benzer ifadelerde bulunmuştur. Bu yüzden, bu sefer kilise ihtiyacı durumunda her türlü kolaylık sağlanacağına dair teminat sahipleri olan Sayın Cumhurbaşkanı’na ve Sayın Başbakan’a direkt görüşme talebinde bulunduk . Ancak, talebimize herhangi bir cevap gelmemiştir” dedi.
Agos