07 Mayıs 2015
Bunca yıl yaşadıklarımıza bakarsak şaşılmayacak bir durum. Öte yandan, hala şaşırıyorsak, bu hepimizin ayıbı. Türkiye’nin ayıbı.
Tüm bunlara rağmen, seviyemizi koruyabilmemiz için mucize gerekiyor. Kampın yıkılması da bir cinayet. Hayatı öldürdüler, yaşamı öldürdüler. Demokrasisiyle, hukukuyla övünüyor devlet. Şimdi seyretsinler yıkımı. Kamp için mücadelemiz yıllardır sürüyor. Hiçbir şey ifade etmiyormuş demek. Kötülüğe karşı iyilik göstermemiz gerektiğini biliyorum. Onurlu olan bu… Ancak onurlu kalabilmenin ne kadar pahalıya mal olduğunu da biliyorum. 1915’i inkâr ettiler. Kamp, 2015’te yıkılıyor, bunu da inkâr etsinler. Onca hatıra, onca çocuğun emeği var orada. Hiç mi vicdan yok? Geri dönüş algısı yok? Emeğe hiç mi saygıları yok? Bu haksızlığı durdurmak için, vatandaşlık haklarıyla ulaşılamıyor mı kimseye? Farkındalık yaratmak için özel telefon, özel ilişkiler mi gerekiyor? İnsanlığa yakışmayacak bir durum bu. Ölenlere son arzun nedir diye sorarlar ya… Eşimin en büyük, ilk arzularından biriydi Kamp Armen’in ayakta kalması… Şimdi, içim acıyarak izliyorum yıkımı.
Agos