17 Mart 2015
Türkiye, 18 Mart’ta Çanakkale Deniz Zaferi`nin 100`üncü yılını kutluyor. Aynı gün “Şehitleri Anma Günü” olarak da anılırken şehit listelerindeki tartışma yıllar geçse de devam ediyor. Gayrimüslim şehitler 1998 yılında Milli Savunma Bakanlığı’nın bastığı “Şehitlerimiz” kitabında yer alıyor. Ancak aynı bakanlığın internet sitesinde, kitap referans olarak verilse de Hristiyan ve Yahudi şehitlerin isimleri çıkmıyor.18 Mart’ta “Şehitleri Anma Günü”nde törenler düzenlenirken Milli Savunma Bakanlığı’nın internet sitesinde hala gayrimüslim şehitler yer almıyor.
Hıristiyan ve yahudi şehitlerin kaydı bulunmuyor
Serdar Korucu`nun CNN Türk`te yer alan haberine göre, Bakanlığın Personel Başkanlığı’nın Arşiv Müdürlüğü’nde yer alan “Şehit Listeleri” bölümü “Aziz Şehitlerimizin kanlarıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacak ve ay yıldızlı bayrağımız göklerde daima dalgalanacaktır” sözleriyle açılıyor. Arama bölümünde Müslüman şehitlerin kimlikleri ayrıntıları ile duyurulurken, gayrimüslimler için “Kayıt bulunamamıştır” ibaresi çıkıyor.
Kitaplarda var, bugün sitede yok
Sitenin tanıtımında arama yapılan liste için “1998 yılında "ŞEHİTLERİMİZ” adı altında 5 ciltlik eser”e atıfta bulunuluyor. Halbuki Cumhuriyetin 75. yıldönümünde basılan bu kitaplarda gayrimüslim şehitler yer alıyordu.
Şehitler listesine ulaşmak için tıklayınız
“Şehitlerimiz” kitabı Milli Savunma Bakanlığı Personel Daire Başkanlığı Arşiv Müdürlüğü tarafından, “Şehit Kimliklerinin Tespiti” projesi kapsamında hazırlanmıştı. 5 ciltte yaklaşık 130 bin askerin kimlik bilgilerine yer verilirken şehitlerin arasında ayrım yapılmaksızın Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Hristiyan ve Yahudi vatandaşları da yer almıştı. Bugün Bakanlığa bağlı sitedeki satış bölümünde stokta kalmadığı için ancak CD’si satılan kitaba az sayıda da olsa kütüphanelerde ulaşılabiliyor. Kitaplarda askerlerin baba adlarına, doğum-ölüm tarihleri ve yerlerine, ordunun içindeki konumlarına ulaşılabiliyor.
24 yaşındaki şehit er Avanis oğlu Agop
Kayıtlara göre 100’ü aşkın gayrimüslim askerin şehit olduğu Çanakkale cephesinde Ermeni askerlerden biri 1307 (1891) Amasya – Merzifon doğumlu Avanis oğlu Agop’tu. Piyade er olarak Osmanlı ordusunda yer alan Agop, 2. kolordu, 18. alay, 2. tabur, 4. bölükte savaşıyordu. Avanis oğlu Agop, 5 Temmuz 1915’te Kireçtepe’de şehit düşüyordu.
25 yaşında şehit olan jandarma teğmen Arakil Efendi
Bugün internet sitesinde yer almayan şehit listelerine göre Ermeni askerler sadece er olarak da bulunmuyordu. 1306 (1890) yılında Burdur’da doğan Arakil Efendi jandarma teğmen olarak görev yapıyordu. Tüfekçiyan Menyans oğlu Arakil Efendi, 29 Mayıs 1915’te Anafartalar muharebesi sırasında şehit olacaktı.
Agop, İstrati ve İshak Hala Şehit Sayılmıyor 39 yaşında Çanakkale şehidi: Tanaş oğlu İstrati Sadece Ermeniler değil, diğer Hristiyan toplumlar ve Yahudiler de Çanakkale cephesindeydi. Eskişehir’in Mihailiççık ilçesinde 1292 (1876) yılında doğan Tanaş oğlu İstirati de askerler arasındaydı. Kayıtlara göre İstirati, 24 Haziran 1915’te Gureba-i Müslimin Hastanesi’nde şehit oluyordu.
33 yaşında şehit olan onbaşı Mulçar oğlu İshak
Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinden Mulçar oğlu İshak ise Çanakkale cephesinde 55. Alay’da onbaşı görevindeydi. 1298 (1882) doğumlu Mulçar oğlu İshak’ın şehit düştüğü tarih 30 Ağustos 1915’ti.
“Eşsiz soykırım”ı Ermeniler yapmış
Gayrimüslim şehitlerin de bulunduğu 5 ciltlik serinin başında Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılındaki savaşlarla ilgili bilgiler yer alıyor, 100 yıl önce yaşananlar için “soykırım” vurgusu yapılıyordu. Ancak bu terim Türklere karşı “Ermeni mezalimi” bölümünde kullanılıyordu: “İtilaf devletlerinden yüz bulan Ermeniler almış oldukları destekle birlikte dünyada eşine rastlanılmayan bir soykırım hareketine giriştiler. Bu durum karşısında bölge halkı Ermeni mezalimine bir son vermek için teşkilatlanmaya başladı.”
“Gayrimüslim şehit” tartışması
Gayrimüslim şehit tartışması 2006 yılında alevlenmişti. Diyanet İşleri Başkanlığı Müslümanların yanında savaşırken ölen gayrimüslimlerin, “dünya hükümleri bakımından şehit kabul edileceği, cenaze namazları kılındıktan sonra kanlı elbiseleri ile defnedileceği”ni duyurmuştu. Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ise şehitliğin İslami bir kavram olduğunu savunmuştu: “Çanakkale`de ölen gayrimüslim vatandaşlarımıza şehit diyemeyiz. Vatanlarını müdafaa maksadıyla can verdikleri için Allah onların mükafatını ayrıca verecektir."