09 Eylül 2014
Ahmet Hakan, Fatih Akın`ın 1915`teki Ermeni meselesini ele alan "The Cut` (Kesik) filmini Venedik`te izledi ve yazdı.
Fatih Akın`ın MHP`li babası Ermeni filmini beğenmiş Fatih Akın`ın MHP`li babası Ermeni filmini beğenmiş Fatih Akın`ın MHP`li babası Ermeni filmini beğenmiş
Filmin ilk 40 dakikası Türklerin Ermenilere yaptığı zalimlikler bölümünü işliyor. Fatih Akın`ın babası teşkilattan MHP`li Enver Akın, Ahmet Hakan`a filmi begendiğini söyledi.
Yönetmen Fatih Akın`ın "kesik" adlı son filmi tartışma yarattı. Tecavüz ve kesme sahnelerinin bolca işlendiği filmi izleyenler arasında Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan da vardı.
Filmin konusunu anlatan Hakan, artı ve eksilerini okurlarıyla böyle paylaştı:
KESME VAR, TECAVÜZ VAR
En sonda söylenmesi gerekeni en başta söyleyeyim:
Bu filmin Türkiye’de gösterime girmemesi için hiçbir sebep yok.
Evet... Rahatsız edici sahneler var.
Evet... Tecavüz var.
Evet... Kesme var.
Evet... Türklerin gaddarlıkları var.
Ama film, bunların üzerinde tepinen, bunları istismar eden, bunlardan yola çıkarak “Bakın Türkler ne de soykırımcı insanlar” demeye çalışan bir film değil.
Ama durun bir dakika!
- Filmde iyi Türkler de var.
- Filmde katliamların sistematik olmadığına dair işaretler de var.
- Filmde tecavüz ve katliamların daha çok asker kaçaklarından kaynaklandığına dair göndermeler var.
- Filmde Türklerin Arap diyarlarını terk ederken maruz kaldıkları saldırılar var.
- Filmde gaddarlığın ve zalimliğin ırkının olmadığına dair haykırışlar var.
Ama eksikler de yok değil filmde.
En büyük eksiklik ise şurada:
Film, dönemin Osmanlı yönetiminin Ermenilere karşı başlattığı insanlık açısından kabul edilemez uygulamalarının nereden kaynaklandığına dair tek bir şey bile söylemiyor.
Her şeyi 1915’te başlatıyor.
Yönetmen Fatih Akın, bu eksiklikle ilgili olarak şunu söylüyor:
“Ben bir soykırım filmi yapmadım. Hiçbir politik gelişmeden haberi olmayan Mardinli bir Ermeni demircinin başından geçenlerin öyküsünü anlattım. Onun penceresinden olaylara baktım. Onun açısından her şey 1915’te başlıyordu. Ben de o yüzden oradan başladım.”
* * *
Filmin sadece ilk 40 dakikası “Türklerin Ermenilere yaptığı zalimlikler” bölümünü işliyor.
Kalan bölüm ise...
Mardinli demirci ustası Ermeni’nin ailesini arayışına odaklanıyor.
Bu arayış Arap coğrafyasından ta Küba’ya, Amerika’ya kadar uzanıyor.
Bu nedenle...
Filmin daha çok bir “arayış filmi” olduğunu söyleyebiliriz.
Yazının en çarpıcı bölümü ise Hakan`ın yönetmenin MHP`li babasıyla yaptığı görüşme oldu. İşte o yazı:
"SİSTEMATİK BİR KATLİAM YOK FİLMDE"
FİLMİ izleyenler arasında Fatih Akın`ın babası Enver Akın da vardı.
Baba Enver Akın MHP`li...
Hem de teşkilattan MHP`li.
1970`li yıllarda Hamburg`da Ülkü Ocaklan`nın ve ona bağlı bir caminin kuruluşunda görev almış.
"Hamburg`un en güçlü Türk teşkilatlanması bizimkiydi" diye övünüyor.
Siyasi çizgisi hiç değişmemiş.
"Ülkücüyüm" diyor.
Son seçimde oyunu kullanamamış.
"Kullanabilseydim MHP`nin aday gösterdiği Ekmel Bey`e oyumu verecektim" diyor.
Gelelim baba Enver Akın`ın filmle ilgili görüşlerine...
"Filmi beğendim" diyor.
"Ama Türkler gaddar ve katliamcı gösteriliyor" denildiğinde ise itiraz ediyor.
"Hayır. Filmde katliamcı ve tecavüzcü olarak asker kaçakları ve çeteler gösteriliyor. Sistematik bir katliam yok filmde."
Fatih Akın, babasının filmi izleyip beğenmesini çok önemsiyor.
"Ben bu filmi babam gibi insanlar için yaptım. Onların bu filmde anlatılan mazlumlarla özdeşleşmelerini sağlamayı amaçlıyordum. Babam bu özdeşleşmeyi yaptı. O yüzden mutluyum."