07 Haziran 2014
BAŞBAKAN Erdoğan`la geçen yıl bugünlerde yaptığım o meşhur program, hani bana çok kızdığınız o program...
Sorulması gereken her şeyi sorduğum, buna rağmen çok öfkelendiğiniz ama hâlâ bugün Başbakan`ı eleştirirken o programda benim aldığım yanıtlarla eleştirdiğiniz o program...
Hani Beşiktaş`taki ofisinde otururken vapurdan inenlere bakıp kızdığını anlattığı program...
İşte o programda Başbakan Erdoğan`la Çamlıca`ya inşa edilecek olan "yeni büyük cami" projesini de konuştuk.
Ben o programda haddini bilmeyen bir gazeteci olarak Başbakan`a, Çamlıca Camii`yle ilgili bir öneride bulundum.
Dedim ki: "Oraya İstanbul`da yüzyıllar önce büyük Mimar Sinan`ın yaptığı camilerden birinin betondan replikası yerine, 21. yüzyılın İslam mimarisine örnek teşkil edecek, yeni bir anlayış, yeni bir üslupla bir cami yapılsa. Bunun için uluslararası bir yarışma açılsa, dünyanın en büyük, en önemli, en yaratıcı mimarları bu yarışmaya davet edilse ve orada yepyeni belki modern, belki neoklasik ama farklı bir cami yapılsa daha iyi olmaz mıydı?"
Başbakan Erdoğan`ın verdiği yanıtını da çok iyi hatırlıyorum.
Dedi ki: "Bizi en iyi biz biliriz. Böyle bir camiyi ancak bizi, bizim geçmişimizi, bizim kültürümüzü iyi bilen, bizden bir mimar çizer."
Kelimesi kelimesine bu olmayabilir ama hülasası buydu aldığım yanıtın.
Aynı Başbakan Erdoğan, dün Ortaköy Camii olarak bilinen Büyük Mecidiye Camii`nin restorasyon sonrası açılışını yaptı.
Haliyle bir de konuşma...
Aynı Başbakan Erdoğan, bu kez şöyle dedi:
"Bu eserin mimarı bir Ermeni mimardır. Ecdat bu noktada da aslında çok farklı davranmış, emaneti işi ehline vermiş. Ortaköy Camii, mimari eserlerimiz arasında, camilerimiz arasında çok farklı bir yere sahip."
Geçen bir yıllık süre içinde Başbakan`ın "mimari" bakışı oldukça değişmiş.
Ama bu arada Çamlıca Camii epey bir yükseldi.
Fikir değişti ama bu saatten sonra Çamlıca Camii değişmez...