10 Temmuz 2013
Çok teşekkür ederim Sevgili Dr.med.Sarkis Adam ve Nadya Uygun. Bana gönderdiğiniz mesajları aldım. Duygulanmamak elde değil. Size duygularımı yazarken biran bunları düşündüm. Bu duygularımı size iletiyorum.
Keşke insan soykırımının yanında tarihi soykırıma şahit olmamış olsaydık. Ne yazık ki buna bir türlü engel olamıyoruz. Kürt’ü ile, Türk’ü ile, Arap’ı ile büyük bir çoğunluğu o kadar önyargılı ve ırkçı ki, geçmişte soykırıma uğrayan Süryaniler, Keldaniler, Asuriler, Rumlar ve tabi ki bizler Ermeniler bu halklar yok olduktan sonra, geriye kalan tarihi değerlerimiz, kiliseler, manastırlar, hanlar, hamamlar, kaleler şimdi insan eliyle, bu halkların eliyle ve tabi ki birinci öncelik devletin eliyle, tarihi nakış nakış insan eliyle işlenen o taşlara, mabetlere ne yazık ki geride kalan halklar göçüp giden ve yok edilen halkların tarihini kendi elleriyle yok ediyorlar.
En acı ve üzücü olan ve insanı kahreden işte bu oluyor. Aslında yok ettikleri insanlığın tarihi oluyor. Bunun farkına varabilseler, eminim o taşları bir evlat sevgisi ile koynunda yatırırlar. O manastırların, kiliselerin, hanların, hamamların yıkılmaması için gece gündüz nöbet tutarlar. Ve ne yazık ki Ermenilere ait olan evler, mevcut iktidarın eliyle ve orada yaşayan halkın birebir evleri yıkarak, camı, pencereyi, çerçeveyi alıp, hazine ve altın aramaları hala devam ediyorlar. Bunun yanında Ermenilere ait mezarlıklar da hazine ve altın var diye tahrip edilmedik bir mezarlık, kilise, manastır ne Kürdistan coğrafyasında, ne Batı`da, ne Doğu`da, ne de Türk coğrafyasında kalmadı.
İnsanların birbirine ırkçılık yapmasını bir nebze olsa da, her ne kadar kafam almasa da anlamaya çalışıyorum. Cehaleti, bilgisizliği anlamaya çalışacağım. Ama taşlara, mabetlere, kiliselere, kalelere, hanlara, hamamlara, evlere ırkçılık yapmalarını, kin ve nefretle bakmalarını benim anlamam ne yazık ki söz konusu bile değil. Gelecek kuşaklarına tarihi olarak ne gösterecekler? Gerek Türkiye coğrafyasında yaşayanlar, gerekse Mezopotamya coğrafyasında yaşayanlar bunun vebalini, bunun sorumluluğunu hangi ahlakla ve vicdanla ve hangi hesapla verebilecekler? Bu hesabı verebilecek bir babayiğit ben tanımıyorum.
AKP`li Batman Sason Belediye Başkanı adam tutarak Mereto Dağındaki Kiliseyi balyozlarla kırdırtarak tarihe kara bir leke geçeceğinden hiç şüphem yok. Kaldı ki Siirt Belediye Başkanı BDP`li Selim Sadak`ın da Ermeni mezarları parçalanırken duyarsız kalması ve oradaki Ermeni ve Süryanilere ait mezarların parçalanması, valiye yalakalık yapması yine tarihin kirli sayfalarında yer alacaktır. Diğer yandan Eruh Belediye Başkanı Melih Oktayı’nın aynı şekilde cemaate ve Kaymakama rant uğruna kiliseyi vermesini nefretle kınıyorum. Kendi çocukları babalarını nasıl savunacaklar gelecek yeni yüzyılda?
İnsan soykırımı yetmedi, şimdi halkların tarihine soykırım uygulanması anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir durum değildir. Bu açık ırkçılığa ve milliyetçiliğe ve tarihi düşmanlığa ve taşlara, mabetlere düşmanlık ve ırkçılık yapmalarına bildik ve bilmedik hiçbir inançta rastlamadım ve duymadım. Sadece Türkiye`de duyuyor, görüyor ve rastlıyorum.
Şehirlerarası yolculukta askerler kimliğimi sorarken, kimliğime baktıktan hemen sonra, “Aaa siz Hıristiyan mısınız, daha soyunuz tükenmedi mi?” demeleri bize verilen en somut cevaptır. Bu cevapta ne demek istediklerini çok açık ve net anlıyoruz.