Samatya’da oturan Seta Teyze konuştu: “Ah kızım... Biz hep korktuk bu ülkede.”

Dört Ermeni kadının art arda saldırıya uğradığı Samatya’da oturan Seta Teyze Taraf’a konuştu: “Ah kızım... Biz hep korktuk bu ülkede. Bazen diyorum ki kendime keşke Ermeni olmasaydım.”

Samatya’da her günkü gibi bir gün... Balıkçılar tezgâhlarını halden alınan taze balıklarla süslemiş, lokantalar akşam müşterilerine hazırlanıyor, semt pazarı cıvıl cıvıl... Sanırsınız ki hayat her zamanki seyrinde Samatya’da.

Oysa son bir aydır Samatya’da ters giden bir şeyler var. Büyük televizyon kanalları bu ters giden şeyin “yaşlı kadınlara saldırı” olduğunu söylemekle yetinse de gerçek öyle basit değil. Bu kadınlar, 80 yaşın üzerinde, yalnız yaşayan, bir göz evinden başka mal varlığı olmayan kendi halinde Ermeni kadınlar. Bu kadınlar, bir zamanlar nüfusun yüzde 80-90’ını Ermenilerin oluşturduğu Samatya’da şimdi sayıları iyice azalmış Ermeni vatandaşlarımız arasından seçiliyor.

Önce Samatya’da neler olmuştu hatırlayalım. 28 aralıkta Maritsa Küçük vahşi bir cinayete kurban gitmiş, bu olaydan önce aralık ayı başında 87 yaşındaki T.A. sokakta feci şekilde dövülmüştü. 22 ocakta ise Sultan Aykar giriş katındaki evinde saldırıya uğramış, bir başka Ermeni kadın ise kaçırılmaya çalışılmıştı. Kurban seçilen bu kadınların hepsi düzenli olarak kiliseye gitmekteydi. Saldırılar genellikle kilise dönüşü, aynı saatlerde gerçekleşmişti.

“Biz hep korktuk bu ülkede”

Kurbanlardan Maritsa Küçük’ün komşusu Seta Teyze ile konuşuyoruz. “Mahallenin muhtarı” lakabıyla anılıyor Seta Teyze: “Ah kızım... Biz hep korktuk bu ülkede. Bazen diyorum ki kendime keşke Ermeni olmasaydım.”

DEVAMI TARAF GAZETESİ`NDE...