Yılbaşı ağacı Ortaçağ’da Almanya’da ortaya çıktı. Ermeni külliyatında bunun karşılığı zeytin ağacı dallarıydı. Açıklama bugün 29 Aralık’ta düzenlenen basın toplantısında etnograf ve tarihçi Prof. Dr. Rafayel Nahapetyan’dan geldi.

Nahapetyan, zeytin ağacı dallarının kiliseye götürüldüğü, kutsandıktan sonra yılbaşı sofrası üzerindeki kete içine dikildiğini anlattı. Zeytin ağacı dalları mumlar, bereketve bolluğu sembolize eden kuru yemişlerle süslendiğini kaydetti. Evlerde kete hazırlanması adettendi. Senenin tatlı olması ve mutluluk getirmesi için kete üzerine bal sürülürdü. Kete aile üyelerinin sayısına veya yılın 12 aynı sembolize edecek şekilde bölünürdü. Bunlardan birinin içinde madeni para bulunur, bu kime çıkarsa yılın o kişi için başarılı olacağı kabul edilirdi. Etnograf, bayram arifesinde evin kapısının açık tutulduğunu, evin temizlendiğini, ev sakinlerinin beden ve ruhlarını temizlediklerini kaydetti. Ev kutsanmakta, daha sonra aile üyeleri geleneksel yiyecekler eşliğinde birbirlerine iyi dilekte bulunurlardı. Yemeklerde harisa ve tatlılarda aşureye öncelik verilirdi. Kötülük ve başarısızlığın gitmesi için evin kapısı tüm gece açık bırakılırdı. Evin hanımı, yılın mutlu ve tatlı başlaması için evin eşiğine kırmızı bir bez üzerine bal sürer ve bir kenara koyardı.