Dink ile Zirve Yayınevi cinayetlerinin birbirleriyle bağlantılı ekip tarafından işlendiğine dair bulgulara ulaşıldı. Soruşturma savcısının, düğmeye basmak için resmi bir belge beklediği belirtiliyor.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ’in öldürülmesiyle ilgili kamu görevlilerinin sorumluluk ve kusurlarına ilişkin soruşturmanın yürütüldüğü adli mercilerden sızan bilgilere göre önemli bağlantılara ulaşıldı. Malatya ’da üç Hristiyan ’ın katledildiği Zirve Yayınevi cinayetini de içine alacak şekilde dönemin Trabzon ve Malatya jandarma alay komutanları Ali Öz ile Mehmet Ülger’i merkeze koyan bulgular saptandı. Savcı Muammer Akkaş’ın bekledikleri resmi bir belge geldikten sonra harekete geçeceği öğrenildi.

Şemaya ulaşıldı Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu ise yalnızca jandarmayı kapsayan bir soruşturmanın eksik kalacağı uyarısında bulundu. Bakırcıoğlu, soruşturmanın Trabzon ve İstanbul Emniyeti ile Emniyet İstihbarat Dairesi görevlileri ve MİT personelini de kapsaması gerektiğini ifade etti.
İstanbul Adliyesi’nde, Dink cinayetine ilişkin soruşturma kapsamında, Savcı Muammer Akkaş’ın Zirve Yayınevi dosyasını istediği; Rahip Santoro, Dink ve Zirve cinayetlerinin aynı odak eliyle işlendiği yönünde bulgulara ve bir örgüt şemasına ulaştığı kaydediliyor.

Komutanlığa uzandı Bu noktada, Savcı Akkaş’ın, eski Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz ile halen tutuklu yargılanan eski Malatya Jandarma Komutanı Mehmet Ülger ve her iki jandarma birimi arasındaki bulguların izini sürdüğü ifade ediliyor. Savcı Akkaş’ın her iki birimin de hiyerarşik biçimde bağlı olduğu Jandarma Genel Komutanlığı’nı da soruşturma kapsamına alabileceği kaydediliyor.

O belge bekleniyor Akkaş’ın, iki jandarma biriminin üç cinayete olan dahli iddiasına ilişkin de bir resmi belge beklediği vurgulanıyor. Bulguları doğrulayacağı düşünülen bu belgenin savcılığa ulaşması halinde Akkaş’ın operasyon yapabileceği ileri sürülüyor. Ve muhtemel bir operasyonun da altı aydan daha kısa bir sürede gerçekleşebileceği savunuluyor.
Öte yandan, bu soruşturmada polis görevlilerinin yer alıp almayacağı noktasındaki belirsizlik ise sürüyor.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu raporunda altı çizildiği üzere cinayette sorumluluğu olan kamu görevlilerinin yargı karşısına çıkarılıp çıkarılmayacağı da soruşturmada netlik kazanacak.

Üç cinayetin Ergenekon ’la bağlantılı olduğu iddia ediliyor Rahip Santoro, Dink ve Zirve Yayınevi cinayetleri arasında ortak bağ olabileceğine ilişkin ilk iddia Ergenekon soruşturmasının başlatıldığı 2007’de ortaya atıldı. Savcı Zekeriya Öz, bu yönde kesin bir bulguya ulaşamadığını belirtti. ‘Kafes’ davasında da bu bağ gündeme geldi. Planda, her üç cinayet için ‘operasyon’ deniyordu. İstanbul 14. Ağır Ceza’da karara bağlanan Dink davasında Savcı Hikmet Usta, bu cinayetin Ergenekon’un bağımsız bir hücresi tarafından işletildiğini kaydetti. Zirve iddianamesinde de Malatya ile Trabzon arasında bağ bulunduğu öne sürüldü. Dink avukatı Bakırcıoğlu: Polis ve MİT’i kapsamazsa eksik olur Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu: Davanın başından beri etkili yargılama yapılmadığını, kopuk şekilde soruşturmanın yürütülmesinin olayın bütününü görmenin önüne geçtiğini söyledik. Cinayetten haberdar olup ‘önleme’ görevi yükümlülüğü olan Trabzon jandarma, Trabzon ve İstanbul emniyetleriyle, emniyet istihbarat ve MİT’in sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Etkili bir soruşturmayla bu yapının açığa çıkarılabileceğine inanıyoruz.

http://www.2haber.com/dink-davas-zirve-yolunda-742482h.html