Hrant`ın etrafındaki sol abluka kalkmalı - Gündem
26 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Նպատ / Ժամ : Հրակաթն

Gündem :

15 Şubat 2012  

Hrant`ın etrafındaki sol abluka kalkmalı -

Hrant`ın etrafındaki sol abluka kalkmalı Hrant`ın etrafındaki sol abluka kalkmalı

Etyen Mahçupyan geçtiğimiz hafta Zaman`da çıkan `Hrant`ın Arkadaşları` yazısında, bu gruba yönelik eleştirilerini sıraladı. Yazının devamını sözlü olarak getiren Mahçupyan, "Hrant`ın Arkadaşları, `Ben Hrant`ın davasının taşıyıcısıyım` demek istemediler. Ama onlar böyle yaptıkça, başkaları bu alana girdi. Gelen insanlar siyaset yapmaya geldiler ve olayı ele geçirdiler." diyor.

Zaman Gazetesi yazarı ve Agos`un eski Genel Yayın Yönetmeni Etyen Mahçupyan, 2 Şubat`ta Zaman`daki köşesinde yazdığı `Hrant`ın Arkadaşları` isimli yazıda bizi bakmadığımız köşelere götürdü. Hrant Dink cinayetinin ardından çıkan grup, bugüne kadar düzenlediği eylemler, toplantılar, etkinlikler ile bu katliamın arkasındaki güçlerin açığa çıkması için büyük çaba gösterdi. Gösteriyor da... Mahçupyan ise köşesinde, bu çabanın görmezden gelinemeyeceğini teslim ederken, "Ne var ki Hrant`ın arkadaşları davayı sahiplendikleri oranda Hrant`ı taşımakta zorlandılar. Çünkü Hrant`ın toplumsal sahiplenmesi onu `cinayete kurban giden sosyalist bir Ermeni` tanımına oturttu." diyordu. Dink`in ideolojik olarak sosyalist bir bakışın parçası olarak sunulduğunu kaydederken, Hrant`ın sosyalistliğinin 1990`lı yılların ortalarında sönmeye başladığını ve solculuğu, mağdurların yanında durmayı ima eden ahlakî bir tavra dönüştürdüğünü ekliyordu.

Etyen Mahçupyan`a göre Hrant`ın Arkadaşları, `kavruk solculuğun` içine sıkışmıştı ve bunu `muhtemelen` idrak etmelerine rağmen gidişatı engelleyememişlerdi. Önemli bir örnek veriyordu, yazısında: "Nasıl Susurluk vakasında devletin kirliliğine karşı çıkış bir anda İslami kesim karşıtı bir laiklik gösterisine dönüştüyse, aynı şekilde Hrant`ın sahiplenilmesi de hükümet karşıtı marazi laikliğin `sol` kisvesi altında yeniden üretilmesine vesile oldu." Yazının ana fikri ise şu satırlarda yükseliyordu: "Ne siyaseten ne de ahlaken Hrant`ın yanında duramayacak olanlar, yaşarken en basit empatiyi bile ondan esirgeyenler, hem ideolojik hem kimlik olarak onu aşağılayanlar bugün `solcu` kılıklarıyla arz-ı endam ediyorlar ve bir anda `arkadaşı` haline geliyorlar."

O yazıdan iki gün sonra yine Zaman`da `Hrant`ın Parazitleri` başlıklı bir yazı kaleme alan Mahçupyan, yazar Ece Temelkuran`ı eleştirdi. Temelkuran`ın Habertürk`ten çıkarılmasına yönelik, hükümetin Hrant`ın öldürülmesine kadar giden baskıların neden olduğu iddiasına karşı çıkarak şu satırları kullandı: "Tabii Temelkuran, diğer cinayetlerden, yükseltilmeye çalışılan ulusalcılıktan, AKP`yi `gayri milli` kılma çabalarından ve itiraflar sayesinde iyice açığa çıkan Ergenekon girişiminden bahsetmiyor. Bunun yerine Ergenekon`u bir iddia olarak sunarak aslında söz konusu `kaos yaratma ve darbe zemini oluşturma` iddiasının gerçek dışı olduğunu ima etmeye çalışıyor."

Bu yazıyı tartışmak amacıyla, `Hrant`ın Arkadaşları` ile görüşelim istedik. Gruptan Hayko Bağdat ve Ümit Kıvanç`la yaptığımız ilk görüşmelerden, konuşabileceğimize dair bir izlenim edinsek de, pazartesi akşamı, grup olarak `Hrant dışında hiçbir konu hakkında konuşmama` kararı aldılar. Biz de Dink`in yakın arkadaşı olan, halefi olarak Agos`un genel yayın yönetmenliği koltuğuna oturan Etyen Mahçupyan`a kendi sorularımızı yöneltelim istedik.

Hrant`ın Arkadaşları bloke edildi

Neden bu yazıları kaleme almak ihtiyacını hissetmişti Mahçupyan? "5 yıldan beri yürütülmekte olan kampanyamsı bir çaba var. Hrant`ın üzerinden giden, ama nihayetinde AK Parti karşıtlığında cisimleşen bir çaba... İlginç bir şekilde Hrant`ın öldürülmesi de AK Parti karşıtlığıyla ilgili olduğu için ilginç bir paralellik var burada. Darbelere karşı olduğunu söyleyen, Ergenekonvari olaylara karşı olduklarını söyleyen insanlar, bugün Hrant`ı kullanarak, aynı Ergenekon`un yaptığı gibi AK Parti karşıtlığı gibi bir strateji sürdürüyorlar. Bunu yaparken kendi kimliklerini de yeniden konsolide ediyorlar. Bu biraz sol, laik ve sosyalist bir kimlik. Burada bir mikro siyaset var. Kendi kimliğini ayakta tutmak. Makro siyaset ise AK Parti karşıtlığı. Aradaki köprü ise Hrant. Hrant`ı buraya sokmak yalan. Ölmeden önceki yazılarını koyalım, bunun tamamen tersi. İş öyle bir noktaya geldi ki, söylememek imkânsız hale geldi. Çünkü yalanın sınırı kalmadı."

Ona göre bu yazıların bir başka amacı daha var: Hrant`ın Arkadaşları`nın daha görünür olmalarını, kendilerini kamuoyu önüne çıkarmalarını teşvik etmek. Mahçupyan zorunlu bir ayrıntıyı vurguluyor, önce: "Hrant`ın Arkadaşları` benim bahsettiğim bu insanlardan oluşmuyor. Ama onlar bu süreci tam da yönetemediler. Benim gibi insanlar da bu sürece seyirci olarak kaldıkları için suçlular. Çünkü bir acı var. Burada insanları alet etmek, bu konuları konuşmak bile insana ağır geliyor. Kendi haline bırakıyorsunuz. Bu kullanım, bir süre sonra çığırından çıktı."

Hrant`ın Arkadaşları`nın kendilerini perde arkasında, anonim tutmak istediğini, yaşananın bir acı ve cinayet olduğundan yola çıkarak, bunun haklı olduğunu savunan deneyimli gazeteci, tam da burada nasıl bloke edildiklerini anlatıyor: "Ben Hrant`ın davasının taşıyıcısıyım` demek istemediler. Bu onların hanesine pozitif olarak yazılmalı. Ama onlar böyle yaptıkça, başkaları bu alana girdi. `Sen gelme` diyemediler. Çünkü hâlâ bir taziye atmosferi sürüyor. Gelen insanlar siyaset yapmaya geldiler ve olayı ele geçirdiler. Çevrelerinin siyasetçi çıkması, onları bloke etti. Biz bambaşka laik, sosyalist çevrelerin sesini Hrant`ın, Hrant`ın Arkadaşları`nın sesiymiş gibi duymaya, okumaya başladık."

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1243731&title=hrantin-etrafindaki-sol-abluka-kalkmali&haberSayfa=0





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+