Mustafa Kartoğlu: Bağış sözünün arkasında; İsviçre yasanın arkasında durabilecek mi? - Gündem
02 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Սահմի / Օր : Հրանդ / Ժամ : Շանթակող

Gündem :

07 Şubat 2012  

Mustafa Kartoğlu: Bağış sözünün arkasında; İsviçre yasanın arkasında durabilecek mi? -

Mustafa Kartoğlu: Bağış sözünün arkasında; İsviçre yasanın arkasında durabilecek mi? Mustafa Kartoğlu: Bağış sözünün arkasında; İsviçre yasanın arkasında durabilecek mi?

Star`da Mustafa Kartoğlu, isviçre`de Bağış aleyhine açılan `Soykırımı inkar` soruşturmasını deşiyor.

1915’te Osmanlı topraklarında çok sayıda Ermeni’nin de ölümüyle sonuçlanan olaylar soykırım değildir” demeyi suç sayan yasayı ilk çıkaran İsviçre, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın restiyle karşı karşıya.

Hatırlayalım, Bağış, Dünya Ekonomik Forumu’nun toplandığı Davos’tan ayrılırken 28 Ocak’ta “Bugün İsviçre’de ben diyorum ki 1915 olayları soykırım değildir. Gelsinler beni tutuklasınlar” açıklamasını yapmıştı. İsviçre basını dün Zürih savcılığının bir şikayet dilekçesi üzerine “ön soruşturma” başlattığını duyurdu.

Egemen Bağış, bir gazete haberi üzerine polemiğe girmektense, diplomatik yollarla konunun netleşmesini bekledi dün. Aynı saatlerde Dışişleri Bakanlığı da İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi’nden izahat istedi. Gereken tepki bugün gösterilecek. Ancak tanıdığımız Egemen Bağış, sözlerinden bir adım geri atmayacak. Aksine, İsviçre’nin tavrına göre daha ileri sözleri de duymamız mümkün.

Bağış o gün, Fransa’da da parlamentoda bulunan benzer yasaya tepki gösterirken, restinin gerekçesini de açıklamıştı: “Bu tür çabaların (yasanın) yaşama şansı olduğuna inanmıyorum. Bunlar bir kağıt parçasıdır.”

Tarihteki bir olayı, üzerinden neredeyse yüz yıl geçtikten sonra değil bir yargı süreci, bilimsel bir tartışma dahi olmaksızın ‘soykırım’ diye karara bağlamak, dahası ‘değildir’ diyenleri hapis cezasıyla tehdit etmek her şeyden önce bilimsel özgürlüğe de ifade özgürlüğüne de aykırı. Örneğin bu yasa nedeniyle Zürih Üniversitesi’nde 1915 Ermeni Tehciri’ne ilişkin tüm tarihi belgelerin masaya yatırılacağı bir bilimsel araştırma yapılamaz. Çünkü sonucu baştan kararlaştırılmış bir çalışmaya bilimsel araştırma denilemez. Araştırmadan ‘soykırım şartlarına uymuyor’ sonucu ağır basarsa hiçbir bilim adamı bunu yazamayacak, açıklayamayacak. Yahudilere soykırım yaptığı Nürnberg Mahkemeleri’nde karara bağlanan Hitler Almanyası’nda da bu kadar bilimsel özgürlük, ifade özgürlüğü vardı!

İsviçre’de çıkarılan yasa, Türkiye’nin Avrupa’dan uzaklaştırılması operasyonunun en önemli silahı haline getirilmeye çalışılıyor. ‘Tarafsız’ bir ülkede başlatılması sembolikti. Ardından AB’nin kendini ‘liderlik’ makamında gören üyesi Fransa’da gündeme geldi. Almanya, tarihin ilk ‘soykırım suçlusu’ ülke olarak buna cesaret edemese de, Başbakan Angela Merkel’in ‘soykırım yasası’nın mucidi Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’yi ekonomik ve siyasi bakımdan kanatları altına alması, yasanın arkasında olduğunu gösteriyor. Eğer Fransız anayasa yargısı yasayı iptal etmezse sırada Avusturya gibi Almanya eksenindeki AB ülkeleri olacak.

Bakan Bağış’ın İsviçre’deki resti ve İsviçre’nin ön soruşturma başlatması, uygulanamayacak, ancak ‘siyasi kirlilik’ yaratma amaçlı bir yasanın erken kadük olması için fırsat sayılabilir.

Türkiye, AB Bakanı Bağış’ın da hatırlattığı Başbakan Erdoğan’ın “Bu yasa yok hükmündedir” duruşunu ve restini yasanın iptaline kadar sürdürmeli. Zira İsviçre belki Türkiye’ye karşı direnebilir, ancak demokrasiye, bilimsel düşüncenin ve ifadenin özgürlüğüne direnemez.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+