20 Ocak 2012
Hrant Dink davasında verdiği karar kamuoyunda tartışma yaratan 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Rüstem Eryılmaz şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. Eryılmaz, `Örgüt suçlamasından beraat kararı vermemiz örgüt yoktur anlamına gelmez` derken, kendisinin de tatmin olmadığını söyledi
Bundan tam beş yıl önce genel yayın yönetmenliğini yaptığı Agos Gazetesi`nin önünde silahlı saldırıyla öldürülen Hrant Dink`in davası kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Dava sonucunda 19 sanığın tamamının `terör örgütü` suçlamasından beraat etmesi tepkilerin ana eksenini oluşturuyor.
Yasin Hayal azmettirmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı. ‘Büyük Abi’ Erhan Tuncel ise Dink cinayetinden suçlu bulunmadı. Sadece McDonalds’a bomba atmak eyleminden 5 yıl hapis cezası alırken başka suçlarla ilgili de toplam 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarpıtırıldı. Yattığı süre göz önüne alınarak serbest bırakıldı. Karar herkesi ayağa kaldırdı. Hatta bu karar sonunda tetiği çeken Ogün Samast ile Yasin Hayal’in 2 gün sonra serbest bile kalabileceği bile konuşulmaya başlandı. Vatan gazetesinin haberine göre, Dink Ailesi’nin avukatı Fethiye Çetin’in “Bizimle dalga geçtiler” diye yorumladığı kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Rüstem Eryılmaz da suskuluğunu bozdu.
İşte çok tartışılan kararı veren hakimin çarpıcı açıklamaları:
"DELİLLER İLE KARAR VEREBİLİRİZ"
Mahkemeler, dosyaya girmiş delillere göre karar verirler. Kamuoyunda oluşan tepkileri izliyoruz. Zaten dosyadaki delilleri bildiğimizden verilecek karardan kimsenin memnun olmayacağını da tahmin ettik. Önemli bir gazetecinin öldürülmesi, öldürülen kişinin etnik kimliği yüzünden kamuoyunun yakından takip ettiği bir dava olduğunu biliyorduk. Herkes bu olayın arka planında kimler olduğunu merak ediyordu ve aydınlatılmasını istiyordu. Biz de bunu istiyoruz ama bizler eldeki deliller ile karar verebiliriz. Dava açıldıktan sonra mahkemenin baktığı konu delildir. Ancak kamuoyundaki hassasiyeti göz önünde bulundurarak tarafların taleplerini imkanlar ölçüsünde karşıladık. Araştırılması talep edilen her hususu araştırmaya çalıştık.
"DAVANIN ARKA PLANI AYDINLATILAMADI"
Bu davada, herkesin merak ettiği arka plan aydınlatılamadı. Ancak bu dosya kapandı anlamına gelmez. Çünkü belirlenemeyen failler ve görevi kötüye kullanmayla ilgili 2007 yılından beri savcılıkta açılan dosya var. Bu dosyalar daha tamamlanmadı. Hrant Dink davası bitti demek yanlış olur. Örneğin TİB’den binlerce kayıt geldi. Biz burada dava ile ilgili eldeki deliller çerçevesinde karar verdik. Çünkü davanın uzamasını istemedik. Dava açılalı 4,5 yıl oldu. Eğer TİB’den gelen kayıtları araştırmaya kalksak dava birkaç yıl daha uzayabilirdi. Davalar uzayınca da kamuoyundan baskı geliyor, baskı altındayız. Ayrıca davanın uzatılması için yapılanlar da var. Biz elimizden geldiğince davayı uzatmadan karar vermeye çalıştık. Ancak 4,5 yıl kimileri için uzundur, kimileri için de kısa...
"BU KARAR ÖRGÜT YOKTUR ANLAMINA GELMEZ"
Davada örgüt suçlamasından beraat kararı verdik. Bu karar ‘örgüt yoktur’ anlamına gelmez. Bu örgüt faaliyetleri çerçevesinde yeterli delil olmadığı anlamına gelir. Yeni delil ortaya çıkarsa yeni soruşturma açılır. Biz hukuki olarak örgüt bağlantısını tespit edemedik. Bu cinayetin bir kaç simitçinin işi gibi basite indirgenmesine karşıyız. Bizce de basit bir cinayet değil. Ama dosyadaki delillerler bu ve biz hakimler hukuk çerçevesinde karar vermek zorundayız.
"ERGENEKON İSPAT EDİLMEDİ"
Ergenekon terör örgütünün işi olduğunu iddia edenler var. Basından takip ediyorum. Ancak burada da hukuki çerçevede değerlendirme yapmak gerekir. Bir örgütün hukuki varlığının ispatı için bu konuda açılan davanın karara bağlanması, Yargıtay’ın da onaylaması gerekir. Böylece hukuki olarak örgütün varlığı tespit edilmiş olur. Ergenekon ile ilgili böyle bir süreç tamamlanmadan nasıl ‘Ergenekon terör örgütünün işe denilebilir ki?
"DELİL DURUMUNA GÖRE ÖRGÜT YOK"
Terör örgütleri dediğimizde iki şekilde düşünmek gerekir. Silahlı terör örgütü ve çıkar amaçlı terör örgütü. İkinci türe örneğin mafyayı katabiliriz. Dink davasında mafyadan bahsedemeyiz. Terör örgütü olabilmesi için de bir eylem değil birkaç eylem yapmış olması gerekir. Örgütün varlığının ispatlanmış olması şart. Örneğin Trabzon’daki “Mc Donald’s” patlamasını da gerçekleştirdiler. Ama orada da örgüt yok. Yargıtay’dan da karar çıkmış ve örgüt varlığından bahsedilmiyor. Delil durumuna göre örgüt mevcut değil. Ama örgüt yoktur da diyemeyiz.
"ŞAHSEN TATMİN OLMADIM"
Bu cinayet Hayal’in kafasından çıkmış bir fikir değil. Azmettiren birilerinin olması gerekir. Şahsi fikrim bu. Ama bu durumun hukuki olarak varlığını kabul edebilmek için deliller olması gerekir. Belli isimler ortaya atıldı ama bu kişilerin cezalandırılmasına yetecek deliller yok. Beklenti fazla olduğu için bu karar kimseyi tatmin etmedi. “Kişisel olarak siz tatmin oldunuz mu?” diye sorarsanız, azmettiren birileri olması gerektiği için evet olmadım. Ama dosyadaki delillere göre en iyi karar bu. Olayın vahametinden dolayı herhangi bir indirimde bulunmadık, en üst seviyeden cezaları verdik. Örneğin McDonalds’ın bombalanması olayından Yasin Hayal, 3 yıl 4 ay hapis cezası aldı ve bu ceza Yargıtay tarafından onandı. Bu suçun cezası 3-5 yıl arasıdır. Biz aynı suçtan Erhan Tuncel’e en üst sınırdan ceza verdik. Mahkemenin takdiridir bu ve biz böyle takdir ettik. Az çok hukuktan anlayan insanlar, dosyada toplanan delillere göre bu kararın verileceğini görecek. Basının fazla beklentisi ve öldürülen kişinin kimliği böyle bir algı oluşmasına neden oldu.
"DOSYA KAPANMADI"
Müdahillerin üzerinde önemle durduğu bir konu var. “Devlet görevlilerinin ihmali yüzünden bu cinayet oldu. İhbar geldi ve devlet yetkilileri görevlerini yerine getirmedi. Bu kişiler de yargı önüne çıkarılmadı” diye tepkileri var. Bu konuda hâlâ yürüyen bir soruşturma var. Bu unutulmasın. Dosya kesinlikle kapanmadı, bu ilk karar. Yargıtaya götürüleceğine dair ifadeler var. Yargıtay inceler ve bozabilir. Veya şu husus araştırılsın diyebilir. Olayın üzerinden 5 yıl geçti. Mahkeme 4.5 yılda karar verdi.
"OGÜN SAMAST VE YASİN HAYAL 2 GÜNDE ÇIKMAZ"
Ogün Samast ve Yasin Hayal için 2 gün sonra çıkar iddiaları yanlış. Çünkü cinayet yönünde karar verildi. Bu tehlike sadece şöyle ortaya çıkabilir, Yargıtay örgüt kararını onar, Hayal hakkındaki kararı bozarsa 5 yıllık sınırdan faydalanabilir. Ancak Yasin Hayal’in tutuklu kaldığı 5 yıl sadece Hrant Dink davasından değil. Başka suçlardan da dolayı tutuklu olduğu için bu davadan tutuklu kaldığı süre tahminimce 3 yıldır, daha 5 yılı bile dolmadı. Heyet olarak biz kararı açıkladık ve şu aşamadan sonra 5 yıllık süreçten faydalanamazlar.
"ÖZEL YETKİLİYİZ AMA CİNAYET KONUSUNDA KARAR VEREBİLİRİZ"
Dava örgüt işledi iddiasıyla açıldığı için özel yetkili mahkeme tarafından bakıldı. Örgüt bağlantısı ispatlanamadığı için özel yetkili karar veremez diye bir şey söz konusu olamaz. Biz cinayet konusunda da karar verebiliriz. Özel yetkili ağır ceza mahkemeleri ceza mahkemelerini kapsar.
ERHAN TUNCEL`İN AVUKATI DA ŞAŞKIN
Hrant Dink cinayetiyle ilgili karar, davanın sanıklarından Erhan Tuncel`in avukatı Erdoğan Soruklu`yu da tatmin etmedi. Habertürk`te Yasemin Güneri`nin sorularını yanıtlayan Soruklu, "Bu cinayetin örgütlü bir suç olduğu, örgütlü bir cinayet olduğu çok açık. Delilleri dosyada yeterince var" dedi.
Avukat Soruklu sözlerini şöyle sürdürdü, "Ergenekon davasıyla bağlantılı dava dosyalarında, ki ve bu dosyalara da girmiş olan telefon kayıtlarının bir örgütün varlığını kabule yeterli olduğunu düşünüyorum."
http://www.haberturk.com/gundem/haber/707396-dink-davasinin-hakiminden-surpriz-aciklama