17 Aralık 2011
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 1912 yılından bu güne çeşitli mevzuat değişiklikleri nedeniyle tüzel kişiliği olmayan, içinde sinagoglar da dahil 22 taşınmazın vakıf statüsüne kavuşturulduğunu bildirerek, ``Yüz yıllardır birlikte yaşadığımız ve artık birbirimizin bir parçası haline geldiğimiz azınlıklarımızın taleplerini karşılamak görevimizdir`` dedi.
Arınç, sabah gazetelere bakarken gözüne takılan bir haberi paylaşmak istediğini söyledi.
Değerlendirmelerinde, ``Hürriyet gazetesinin manşetten verdiği `100 yıl sonra vakıf müjdesi` haberine dikkatlerinizi çekmek istiyorum`` diyen Arınç, şunları yazdı:``Biliyorsunuz son yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğümüz tarihi nitelikte işler yapıyor.
Hem kendi tarihi eserlerimizi yeniden ayağa kaldırıyor hem de vakıflarımızı kuruluş amaçlarına uygun olarak ihya ediyoruz. Bununla birlikte ülkemizde yaşayan azınlık cemaatlerine ait vakıflar ile de yakından ilgileniyoruz. Hak ve adalet ölçüleri içerisinde azınlık cemaatlerimizin sorun ve taleplerine de yaklaşıyoruz. Ülkemize vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesi tüm farklılıklarına rağmen bizim asli unsurumuz olarak görüyoruz. Yüz yıllardır birlikte yaşadığımız ve artık birbirimizin bir parçası haline geldiğimiz azınlıklarımızın taleplerini karşılamak görevimizdir. Bu anlayışla geçtiğimiz hafta Beyoğlu Rum Kız Mektebi vakıf statüsüne kavuşturulmuştur. İki gün önce de tam 100 yıldır tüzel kişiliği olmadan ayakta kalmaya çalışan İzmir Musevi Cemaatine ait taşınmazlara vakıf statüsü verildi.
Böylece Osmanlı döneminde vakıf olarak kabul edilen ancak 1912 yılından bu güne çeşitli mevzuat değişiklikleri nedeniyle tüzel kişiliği olmayan, içinde sinagoglar da dahil 22 taşınmaz vakıf statüsüne kavuşturulmuştur.``