Sıra Ruhban Okulu’nda - Gündem
24 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Տրե / Օր : Լուսնակ / Ժամ : Զօրացեալ

Gündem :

08 Aralık 2011  

Sıra Ruhban Okulu’nda -

Sıra Ruhban Okulu’nda Sıra Ruhban Okulu’nda

Once Başbakan Erdoğan’ın Dersim özrü geldi, hafta sonunda da Dışişleri Bakanı Davutoğlu Köln’de devletin etnik ve dini açıdan kör olduğunu söyledi. Bunu da Köln’deki Ermiş Demetrios Kilisesi’ni ziyareti sırasında açıkladı. Devletin Hristiyan vatandaşların da hizmetinde olduğunu vurguladı.

Böylece Türkiye, bir ilkle daha tanıştı. Cumhuriyet’in dini farklı vatandaşlarının da eşit haklara sahip olduğu en üst düzeyde tescil edilmiş oldu. Şimdi sıra o vatandaşların uluslararası antlaşmalarla korunmuş haklarının tesciline, azınlıkların çoğunlukla eşit olması için pozitif ayrımcılıktan tam olarak yararlanmasına geldi.

Ama ondan önce yıllardır sürüncemede olan, hep açılacak denmesine karşın bir türlü açılamayan Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması gerekiyor. 1971’de Lozan Antlaşması hükümlerine ve hatta yürürlükteki yasalara aykırı bir şekilde kapatılan Ruhban Okulu’nun bir an önce açılması şart.

Türkiye artık ziyaretine gelen Amerikan Başkan Yardımcılarından bu sorunu duymamalı. Ruhban Okulu konusu yabancı devlet ve hükümet başkanlarının gündeminden düşmeli. AB Komisyonu’nun hazırladığı yıllık raporlardan çıkmalı. Bir yandan Arap komşularının demokratikleşmesini savunurken, diğer yandan azınlık haklarını gasp ediyor görüntüsü vermek Türkiye’ye yakışmıyor.

Kabul edelim ki bu okulun kapatılması sırasında da bizi yönetenler hata yaptı. Kıbrıs’ta yaşananların baskısı altında kendi vatandaşlarından intikam almaya kalktı. Bugün 6-7 Eylül olaylarıyla, Dersim katliamıyla, yakın geçmişimizin yargısız infazlarıyla nasıl hesaplaşıyorsak Türkiye’nin dini cemaat ve vakıfların gasp edilen haklarıyla da öyle hesaplaşmamız gerekiyor.

Geçerli bir hukuki gerekçe olmadan siyasi nedenlerle kapatılan okul siyasi neden de ortadan kalkmasına rağmen hala açılmadı. Yakın zamana kadar mütekabiliyetten, Yunanistan’ın Batı Trakya azınlığının haklarını ihlal etmesinden söz edildi. Oysa mütekabiliyet Lozan Antlaşması’nın çarpıtılmış yorumundan başka bir şey değildi.

Ruhban Okulu’nun Tevhit-i Tedrisat Kanunu’na aykırı olduğu da tartışmalıydı. Kanun 1924 yılında çıktı ama Ruhban Okulu 1971 yılına kadar açık kaldı. 1971 yılında, 1965 yılında çıkartılan 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun Anayasa Mahkemesi tarafından iptali bahane edilerek, zamanın siyasi iklimine uygun bir şekilde kapatıldı.

Hem de iptal edilen kanununun 25. maddesi Ruhban okuluna Lozan’dan kaynaklanan özel bir statü tanımasına, bu yasa ile yapılmış olan düzenlemenin içinde saymamasına rağmen gerçekleşti kapatma işlemi. Oysa okulun statüsü Lozan Antlaşması’nın 40. maddesiyle garanti altına alınmıştı. Ama biz bunu görmedik, görmek istemedik.


Yıllarca Fener’deki Patrikliğin Vatikan olacağından korktuk. Onları her açıdan baskı altında tutmaya çalıştık. Dini bir unvan olan “Ekümenikliği” onlara kullandırtmadık. Şimdi muhalefet partisinden milletvekili olan koca koca yazarlar Lozan’ı okumadan Patrikhane söz konusu olduğunda Lozan hakkında gerçek dışı yazılar yazdı. Gazete köşelerinde antlaşmaya olmayan hükümler eklendi.

O da yetmedi bahçelerine el bombaları atıldı. Derin devletin komplolarının hedefi oldular. Trabzon’da Karadeniz seferine çıkan gemileri, vatanını çok sevenler tarafından taşlandı. Türkiye’nin bir kurumudur denen Patrikhaneye başkalarının sahip çıkmasına, onların haklarının başkaları tarafından korunmasına neden olduk. Dış politikada ise elimizin altındaki en kıymetli kozu kullanamadık.

Çünkü kendimizle barışık değildik. Kim olduğumuzu ve neyi temsil ettiğimizi bilmiyorduk. Neyse ki son 10 yılda çok şey değişti. Kimliğimizle, aidiyetimizle ve hepsinden önemlisi de dünyayla barıştık. Sorunda bir dışişleri bakanımız da devletin dini ve etnik açıdan kör, herkese eşit mesafede olduğunu söyledi. Bir de Ruhban Okulu açılırsa...

http://www.stargazete.com/yazar/mensur-akgun/sira-ruhban-okulu-nda-haber-403408.htm





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+