03 Aralık 2011
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün Dersim olaylarına ilişkin arşivlerin açılmasına yönelik sözleri, gözleri devlet arşivlerine çevirdi.Ancak yönetmen Dersimli yönetmen Özgür Fındık, Dersim olaylarının tam olarak anlaşılması için devlet arşivlerinin açılmasının yeterli olmadığını düşünüyor. Gelinen noktayı bir Dersimli olarak yıllardır özlemini duydukları yaklaşım olarak değerlendiren Fındık, CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu`nun tutumunu `ideolojik` olarak tanımlıyor. 1937-38 Dersim olaylarını çektiği 5 belgeselle anlatan ve sonuncusu `Kara Vagon` ile o döneme tanıklık etmiş asker ve sürgüne gidenlerle konuşan Fındık, Kılıçdaroğlu`nun Başbakan`ın özründen sonra yaptığı "Ermeni diasporası gibi konuştu." sözünü eleştirerek "Kılıçdaroğlu o dönemin Emniyet Müdürü İhsan Sabri Çağlayangil ile röportaj yapan kişiydi. Şimdi bu adam Dersim`i bilmiyorsa kim biliyor? Yaptığı bu açıklamalar onun ne kadar Kemalist, gerici, devletçi bir ideolojiye sahip olduğunu ortaya koyuyor." diyor.
Son 8 yıldır çektiği belgesellerle Dersim olaylarını aydınlatmayı ve o dönemi gözler önüne sermeyi hedeflediğini aktaran Fındık, gelinen noktadan memnun fakat CHP`nin de üzerine düşeni yapmasını istiyor. "74 yıldır üstü kapatılan bir konuya Başbakan çıkıp sahiplendi. Ancak bu siyasî malzeme olmaktan çıkartılıp Genelkurmay arşivleri açılarak gerçekler belgelenmeli." diyor. Dersimli yönetmen şu ifadeleri kullanıyor: "1935`te Tunceli Kanunu çıkıyor, 1937`de Bakanlar Kurulu Kanunu çıkıyor ki bu son dönem tartışmalara dikkat ederseniz, Mustafa Kemal bu olayın neresinde, tartışmaları var. Mustafa Kemal`in bu olayı yaptığı açık bir şekilde ortada. İdeolojik olarak o operasyonu gerçekleştiren tek kişidir."
Bu olayın `kim yaptı?` tartışmaları arasında boğulup gitmemesi gerektiğine vurgu yapan genç yönetmen, çekimler sırasında o döneme tanık 250`den fazla kişiyle görüştüğünü söylüyor. Fındık, şu sözleri ekliyor: "Ben 2003`ten beri belgesel çekiyorum ve konuştuğum her tanık başlı başına bir belgesel. Cesetlerin altında kurtulan çocuklar, çocuklarının üzerine kendini siper eden anneler. Böyle olaylar yaşamış bir toplumun acılarını polemik konusu yapmak kimsenin haddine değil. Onun için hakikatlerin ortaya konulması gerekiyor. CHP`nin başında kimin olduğunun önemi yok. Çünkü CHP`nin ideolojik duruşu belli. CHP tüzüğü tek tipleştirme üzerine kurulu. `Türkün, Türk`ten başka dostu yoktur` benzeri söylevler bunlar tarafından yapıldı. Şu an birçok yerde yazan, `Ne mutlu Türk`üm diyene`, sözü yine bunlar tarafından ideolojik olarak getirildi ve dağlara kadar her yere yazıldı. "
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1209631&keyfield=65726D656E69