30 Kasım 2011
Ermenistan`daki Türk ve Türkiye algısı yaşa, siyasi görüşe ve bilgi seviyesine göre çok büyük farklılıklar göstermekte.Gümrülü Ara Hakobyan, Türkiye`de Ermenilere karşı olan tutum konusunda şunları söyledi: "Eğer Ermenilere kötü davransalardı şehrimizden bu kadar insan çalışmak için Türkiye`ye gitmezdi... Orada birçoğu, Ermeni`nin ne demek olduğunu bilmiyor bile..." Ermenistan`da birçoğu bu fikirde. Bağımsızlıktan sonra, yani 20 senedir, Ermenistanlılar Türkiye`ye gidip gelirken hemen hemen sorun yaşamamakta. Ticaret, sosyal diyalog ve turizm, Ermenileri Türkiye`ye çağıran temel unsurlar.
Diplomatik ilişkilerin olmamasına karşın, Ermenistan ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi yıllık 200-250 milyon dolar. "10 yılı aşkın bir süredir İstanbul`a gidip gelmekteyim. Ve Ermeni olduğum için kesinlikle hiçbir sorun yaşamadım. Türkiye`nin diğer şehirlerini bilemem ama İstanbul`da güvendeyim." Bu sözler, Yerevan`da küçük bir dükkânı da olan Liza Dadayan`a (48) ait. "Türkiye`den önce Çin`e, Birleşik Arap Emirlikleri`ne gitmiştim ve milliyetim konusunda hiçbir farklılık hissetmiyorum. Türkler iyi tüccar. Güvenilir olmayanları da var ama bunun milliyetle bir alakası yok. Birleşik Arap Emirlikleri`nde bir Arap beni öyle bir kazıkladı ki 5 yıl faiz ödedim..."
Yük taşıyan bir firmada şoförlük yapan Gevorg Davtyan (51) ise ülkesinde Türk denildiğinde elinde baltalı ve önüne gelen Ermeni`yi öldürmeye hazır bir vahşi tasavvur ettiklerini söylüyor. "Yıllardır bunu öğrettiler. 1915`teki soykırımdan sonra Türkler bize canavarmış gibi geliyor. Fakat sınırlar açıldığında, herkes gidip geldiğinde görecekler ki Türk bizim gibi insan, çalışan, misafirperver. Milletler arasına düşmanlığı siyasiler sokuyor. Onlar olmasaydı aramızda kötülük olmazdı."
Her sene Türkiye`ye 60-70 bin Ermenistanlı turist gitmekte. Başta çekinerek, fakat sıcak karşılamayı gördükten sonra ise güvenle gidiyorlar. Nara Simonyan (26), 6 yıldır tatilini Antalya`da geçiriyor: "Başka bir yere de gitmek istemiyorum. Kendimi o kadar iyi hissediyorum ki burada." Simonyan`a göre, insanın milliyetinin hiçbir önemi yok.
İnsan hakları savunucusu Artur Sakunts, Türkiye`ye ilk gittiğinde kendisini rahat hissetmediğini söylüyor: "Fakat Ermenistan pasaportumu inceleyen Türk sınır polisinin ilgisiz yüzünü görünce bozuldum bile diyebilirim. Bildiğim kadarıyla günlük yaşamda Ermeniler, Türkiye`de herhangi bir ayrımcılık hissetmiyor. Bizim göçmenlerimiz açısından kanuni sorunlar var, fakat Avrupa`da benzer sorunlar daha çok. Eğitim ve kültür haklarının uygulanmasıyla da ilgili sorunlar oluyor, fakat özellikle Ermenilere karşı değil. İnsan hakları konusunda Türkiye`nin gurur duyacağı az şey var, fakat bu her Türkiye vatandaşının sorunu."
Türkolog Murat Bocolyan, Türkiye`de etnik kimliğini kaybetme tehlikesi hisseden Anadolu`daki Ermenilerin geçmişte Ermeni okulları ve kiliselerinin olduğu İstanbul`a devamlı göç ettiklerini anlattı: "Ermenice konuşan İstanbul Ermenileri ise yurtdışına göç ediyordu. Sonuç olarak Ermenice konuşabilen Ermenilerin sayısında bir azalma oldu. Taşradan gelenler Ermenice bilir, fakat günlük yaşamda Türkçe iletişim kurarlar. Ermenice ile yapılan derslerin sınırlanması ve Eğitim Bakanlığı`nın Ermeni okullarını katı bir şekilde kontrol etmesi bir sorun. Ermenilerin bugün bile ülkenin siyasi yaşamında yeri yok. Orduda, polis teşkilatında görevler üstlenemezler. Türkiye`de geçici ya da daimi olarak yaşayan Ermenistan vatandaşlarının temel sorunu, çocuklarını Ermeni okullarına yerleştirme zorluğu idi, fakat bu sorun galiba çözülüyor."
Yerevan`da yaşayan eski İstanbullu Sayat Kuyumcuyan, Hrant Dink`in rolünü vurguluyor: "Hrant Dink`in ölümü Türkiye`deki Ermeni algısının geçmişe kıyasla farklı bir aşamaya geçmesine katkı sağladı. Ayrıca Türkiye`nin Avrupa Birliği`ne üyelik çabası, Ermenilere karşı ayrımcılığın azalmasına sebep oldu."
* Yazar, Ermenistan`da yaşayan bağımsız gazeteci. Yorum ve analizleri Aravot gazetesinde yayımlanıyor.
http://zaman.com.tr/haber.do?haberno=1207995&keyfield=65726D656E69