HIRANT Dink ailesinin avukatı Fetiye Çetin`in anneannesinin köyü olan Elazığ`ın Kovancılar ilçesi Ekinözü Köyünde bulunan tarihi iki Çeşme, Kültür ve Turizm Bakanlığı`nın da katkılarıyla Hırant Dink Vakfı ve Avukat Fetiye Çetin tarafından restore edildi.

HIRANT Dink ailesinin avukatı Fetiye Çetin`in anneannesinin köyü olan Elazığ`ın Kovancılar ilçesi Ekinözü Köyünde bulunan tarihi iki Çeşme, Kültür ve Turizm Bakanlığı`nın da katkılarıyla Hırant Dink Vakfı ve Avukat Fetiye Çetin tarafından restore edildi. Tarihi iki çeşmenin açılışı törenine katılan Ermeni asıllı bazı vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı.

Elazığ`ın Kovancılar ilçesine bağlı Ekinözü köyünde bulunan ve yörede eski adıyla `Habab Çeşmeleri` olarak bilinin tarihi iki Çeşme, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kovancılar Kaymakamlığı, Kovancılar Belediyesi ve İl Özel İdaresi`nin katkılarıyla Hrant Dink Vakfı ve Dink ailesinin avukatı Fetiye Çetin tarafından restore edildi. Restorasyon çalışmalarının tamamlanması ve tarihi iki çeşmenin hizmete açılması nedeniyle düzenlenen törene katılmak için köye gelen Ermeni kökenli vatandaşlar davul ve klarnetle çalınarak karşılandı. Açılışta duygulu anlar yaşandı. Ekinözü`nün atalarının köyü olduğunu ifade eden bazı Ermeni asıllı vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı.

BİZ TÜRKİYE`DE HEP BERABER YAŞIYORUZ

Ekinözü köyünde tarihi iki çeşmenin açılışında konuşma yapan Kovancılar Belediye Başkanı AK Partili Bekir Yanılmaz, "Biz Türkiye`de hep beraber yaşıyoruz. Bakın bu açılış bunun güzel bir örneğidir. Türkiye`de Ermenisi olsun, Yahudisi olsun, Müslümanı olsun, Kürdüyle, Türküyle, Zazasıyla, Çerkeziyle, Abazasıyla biz kardeşiz. Bu ülkenin elemanlarıyız. Bu ülkenin vatandaşlarıyız. Bugün burada biz bunun en güzel örneğini görüyoruz. Başbakanımızın dediği gibi `Analar ağlamasın.` Biz analar da ağlamasın diyoruz. Çocuklar da ağlamasın. Kardeşlerimiz de ağlamasın. İnsanlar da ağlamasın. İnancından dolayı da kınanmasın. Yazıktır. İnancından dolayı kınanmasın bir insan. Onun için bugün burada bunun en güzel örneğini yaşıyoruz. Bundan sonra da bu daha güzel bir şekilde devam edecek. Kardeşliğimiz daha güzel pekişecek. Bu kardeşliğimizi bir arada daha güzel günlerde daha güzel ortamlarda inşallah bir araya geleceğiz bir gün diyorum ve bu açılışın hayırlı Uğurlu olmasını diliyorum" dedi.

SOSYAL SORUMLULUĞUN İLK ADIMINI ATIYORUZ.

Kovancılar Kaymakamı Selçuk Aslan, sosyal sorumluluk çerçevesinde ilk adımların atıldığına dikkat çekerek, "Küçük de olsa bir basamak kat ediyoruz bugün. Sosyal sorumluluğun ilk adımını atıyoruz. Bu noktada ben Fetiye Hanıma canı gönülden teşekkür etmek istiyorum. Kendisi anneannesinin bu köylü olduğunu ifade etti. Kendisi belki birkaç yıl öncesine kadar bu köyü görmemişti. İstanbul`dan buraya gelip sosyal sorumlulukta en büyük hamleyi yapan, taşın altına en büyük eli uzatan kişi oldu. Bu yönüyle bizleri utandırdı. Gerek bizim köylüler, gerek bu ilçenin idarecileri olarak bizleri utandırdı. İnşallah bu bir adım olur. Bu noktada şuurlanmamız acısından vesile olur" diye konuştu.

Hırant Dink ailesinin avukatı Fetiye Çetin ise, Ekinözü`nün annenesinin doğduğu köy olduğunu ve bu tarihi çeşmelerden anneannesinin su içtiğini belirterek şunları söyledi: "Anneannemin öyküsünü ben daha yetişkin bir genç kadınken öğrendim. Anneannem bana `Palu`nun Habap köyündenim` dedi. Çok şaşırdım oysa ben onu Diyarbakır`ın Çermik ilçesinden diye biliyordum. Çünkü Çermik ilçesinden bir aile tarafından alınmış ve Müslümanlaştırılmış. Yani Müslüman olarak yaşadı bütün hayatı boyunca. ve burada aslında bir Ermeni olduğunu, bir Ermeni köyünde doğduğunu söyledi. Ben tabi bu öykünün de peşine düştüm ve `Anneannem` diye bir kitap yazdım. Kitaptan sonra buradan da beni arayan oldu ve `Biz bu köydeniz ve burada çeşmeler var yıkılıyor. Bir gelin bakın` dediler. 2009 yılının Mayıs ayında geldim buraya. Geldiğimde gerçekten çeşmeler de etkiledi beni. Yani o halleriyle bile çok güzellerdi çeşmeler. Tabi bunun hayalini kurduğumda eğer bunları yaptırırsak nasıl bir şeyler çıkacak ortaya diye düşündüm. Fakat bunu herhangi bir restorasyon süreci olarak düşünmedim, bunu birlikte yapalım istedim. Çünkü birlikte yaptığımızı birlikte koruruz. Birlikte yaptığımızla aynı zamanda dostluklarımızı geliştiririz. O nedenle gönüllü gençler geldiler burada çalıştılar. 2009 yılında burada başladığımız serüven, bunlar tabi ki tarihi eser olduğu için projeleri çıktı, projeler Anıtlar Kurulu`nca onaylandı ve daha sonra Kültür Bakanlığı`na sunuldu. Kültür Bakanlığı destekledi. Kalan bütçeyi sponsorlar bularak Hrant Dink Vakfı destek verdi ve biz burada gençlerle de birlikte bu hayali gerçekleştirdik. ve gerçekten şunu gördüm ki ne olursa olsun o birlikte çalışmak ve birlikte birbirine dokunmak var ya birlikte üretmek bütün düşmanlıkları yok ediyor. Bunlar artık bence dostluk ve barış çeşmeleri. İlk geldiğimde duygularım şuydu; (Evet bu çeşmeler çok güzel ve anneannem bu çeşmelerden suyunu içti ve ben anneannemi bir daha buraya getiremedim.) diye vicdan azabı duydum, çok üzüldüm. Onu bu köyüne keşke getirseydim bu çeşmelerin suyundan bir daha içseydi diye düşündüm. Çünkü anneannem ben buraya geldiğimde bu dünyadan göçmüştü. Bu anlamda bir vicdan azabı duydum. Bu bizim görevimiz, bu bizim tarihe karşı görevimiz, bu bizim dedelerimize ninelerimize karşı görevimiz diye düşündüm."

Törene katılanlar daha sonra köyün iki farklı yerinde bulunan tarihi iki çeşmenin açılışını yaptıktan sonra suyunu içti ve köylülerle köy meydanında birlikte halay çekti.

http://www.haberler.com/torene-katilan-ermeni-asilli-bazi-vatandaslar-3151572-haberi/